Başarılı blog yazarı olmanın sırları!




Bu aralar kişisel yazılara uzun bir ara vermiştim. Teknoloji dünyası öyle bir dünya ki; neredeyse her saniye yeni bir teknolojik haber çıkıyor. Dolayısı ile bizlerde, sizlere en güncel teknolojik haberleri ulaştırmayı amaçladığımız için, kişisel yazı yazmaya zaman kalmıyor. Kaldı ki, bu yazım kişisel yazıdan ziyade; blog kavramı ile ilgili bildiklerimi, bilhassa ‘nasıl başarılı blog yazarı olunabilir?’ sorusuna kendi verdiğim cevaplar doğrultusunda, kazandığım tecrübeleri sizlerle paylaşmaktır. En azından bir blog açıp, bloguna ziyaretçilerin girmesini dört gözle bekleyen kişilere, veyahut hiçbir yazısına yorum gelmeyen arkadaşlara bir şekilde bu yazımın yararlı olabileceğini düşünüyorum. O yüzden bu başlık altında bir yazı yazmak istedim. İsterseniz eğer vakit kaybetmeden yazıya geçelim.
Öncelikle bir amacınız olsun
Blog yazarlarının belki de en çok dert yandığı konulardan birisidir bu. Yani, bu konuyu bir örneğe dayandırarak açıklamak gerekir ise; Bir çok yeni blog yazacak olan arkadaşımız, önceden beri yayın hayatında olan herkes tarafından sevilen ve bilinen bir blogu görünce, hemen o tarz blog açıp anında herkes tarafından sevilecek ve tanınacak bir blog oluşturacağını düşünür. Velev ki; o sevilen ve tanınan diye tabir ettiğim blog kodlama dersleri veriyorsa, ve sırf tanınmak için kodlama dersleri ile ilgili blog açan arkadaşımız ise, belki de kodlama bilgisi olmadan bu blogu açmış oluyor. Dolayısı burada blogu açan arkadaşımızın herhangi tam olarak kararlaştırdığı bir amacı bulunmuyor diyebiliriz. Blog açmadan önce, öncelikle lütfen bir amaç belirleyin. Fakat bu amacı; herkes tarafından tanınan bloglar gibi olmak değil de, ‘şöyle yapsam daha iyi olur’, ‘böyle yapsam daha iyi olur’ gibi düşünceler doğrultusunda belirleyin. Çünkü başka blogları özenmek ile örnek almak arasında çok fark vardır. Kaldı ki, örnek herkes alabilir. Sonuçta, genellikle ‘en iyiler‘ çoğunlukla örnek alınır. Ama herşeyiyle aynısını yapmak, tasarım açısından, yazı tarzları olarakta aynısını yapmak yanlıştır. Çünkü bu durum bizleri başarıya götürmek yerine, zaman zaman komik durumlara dahi düşürebilir. Sonuçta, insanlar tarafıntan ‘bu blogun aynısı olmuş, neden herşeyi bu blog gibi yapıyorsun?’ gibi birşey duymak üzücü olsa gerek. O yüzden başkası olmak yerine, kendi tarzınızı yansıtan bir amaç doğrultusunda bir blog oluşturun. Emin olun ki, bu şekilde başarıya ulaşmak hiçte zor olmayacaktır.
İçerik çok önemlidir
Amaç demişken, içeriğe değinmeden olmaz. Blogunuza yazacağınız yazılar bir nevi, sizin yansımanızdır. Çünkü, yazılarınızda kullandığınız kelimeler, yazılarda kullandığınız harfler dahi sizi yansıtır. Çünkü, yazılarınızı yazarken kendi bildiklerinizi, gördüklerinizi yazdığınız için, ziyaretçileriniz de yazılarınızı okurken ‘bu yazar demek bu tarz konuşmayı seviyormuş’ gibi düşüncelere sahip olurlar. Dolayısı ile kesinlikle yazılarınızda kullandığınız her kelimeyi, her harfi dikkatle seçin. Bunun yanı sıra, blogunuz için bir içerik belirleyin ve hep bu doğrultuda yazmaya özen gösterin. Örnekse; Teknobeyin bir teknoloji blogudur. Fakat bunun yanı sıra, yan taraftaki kategorilerde gördüğünüz gibi, yazılım, donanım, bilgisayar gibi kategorilerde yer alıyor. Dolayısı ile, kendinize esas olarak bir kategori belirleyin ve daha sonra ayrı kategoriler belirleyin. Her zaman esas kategorinizde içerik yazın, zaman zaman diğer kategorilerde de içerik yazarsınız. Hem bu şekilde, tek tip içerik olmaz hem de ziyaretçileriniz kategorilere göre sitenizi takip eder. Yani, ziyaretçilerinizin sadece ‘acaba bugün hangi teknolojik haber var’ diye düşünmesi ile, acaba bugün ‘blogger kategorisinde hangi eklenti var?’, ‘acaba bugün hangi donanım incelemesi yapılmış?’ düşünmesi aynı değildir. Dolayısı ile içerik blogunuzun en önemli hususlarından bir tanesidir. Çünkü içerikler, blogunuz hakkında yorumlar yapılacakken örnek gösterilecek şeylerdir. Yani; ‘şu blogdaki şu makaleye çok emek vermilmiş, şu haber gerçekten çok doğru’ gibi. Dolayısı ile blogunuzu oluşturduktan sonra içeriğinizi iyice düşünmeye özen gösterin.
Yazılarınızı özenle hazırlayın
İçerikten bahsetmişken, elbette yazı düzenlerinden bahsetmeden olmaz. Blogunuza yazdığınız yazılara verdiğiniz önem gerçekten çok önemlidir. Kaldı ki, ziyaretçileriniz elbette tasarıma da bakar, görselliğe de bakar. Fakat ne olursa olsun her zaman için önemli olan şey; yazılarınıza verdiğiniz önemdir. Bu önemi de uygulamak için zor değildir, sadece özen ister o kadar. Yazı yazarken dikkat etmeniz gereken bazı hususlardan bahsetmek istiyorum;
  • Yazılarınızda görseller kullanmaya özen gösterin. Bu resimleri, özenle düzenleyin. Ayrıca, resimleri başka bir siteden alıp, direk koymayın. Yani, resimlerinize blogunuzun adını yazabilirsiniz veyahut resimleri belli bir ölçüde küçültüp kullanabilirsiniz.

  • Yazılarınızdaki önemli olarak gördüğünüz yerleri kalınlaştırın. Bu ziyaretçilerinizin hem dikkatini çeker, hem de ziyaretçilerinizin, yazınızın devamını okumasını beraberinde getirir.

  • Diğer yazılarınıza link vermeyi unutmayın. Yani, yazınızda benzer içerikteki diğer bir yazınıza link vermekten kaçınmayın. Bu durum, ziyaretçilerinizin diğer yazılarınızı da okumasını beraberinde getirir.

  • Ayrıca, elbette yazılarınızın düzeni çok önemlidir. Yazılarınızın düzenini, WordPress ve Blogger’da yer alan ‘devamını oku‘ bağlantısı ile yapabilirsiniz. Bu bağlantı, hem ziyaretçilerinizin yazınızın devamını merak etmesini sağlar hem de yazılarınızın belli bir düzen içerisinde olmasını sağlar.

En azından, ben yukarıda sıraladıklarımı uyguluyorum. Ve gerçekten bu şekilde daha iyi olacağına emin olabilirsiniz, kaldı ki yazınızı özenle yazmanız demek, ziyaretçilerinizin de blogunuzu düzenli olarak takip etmesini beraberinde getirecektir.
Kendinizi gizlemeleyin
Blog dünyasında belki de en çok karşılaştığımız durumlardan bir tanesi de; blog yazarlarının farklı bir kimliğe bürünüp yazılar yazmasıdır. Yani, ismini farklı bir isim yapması veyahut tamamen ‘takma ad‘ ile ziyaretçilerine yazılarını sunması gibi. Bu durumlar bir yere kadar gidecektir, bundan emin olabilirsiniz. Bir kişi, ismini açıklamak istemeyebilir. Bu çok normal ve doğal birşeydir. Fakat eğer ciddi bir blog projeniz var ise, bir şekilde ziyaretçilerinize kendinizi anlatmanız gerekebilir. Elbette, bu anlatım derken hayat hikâyenizi demiyorum. Ama az da olsa, kendinizi ziyaretçilerinize anlatmalınız. Bunun için, iyi bir Hakkında sayfası oluşturabilirsiniz. Fakat elbette, bu hakkında sayfaları blogların içeriğinden, içeriğine değişebilir. Benim bahsettiğim kişisel bir blogda kendinizi anlatmaktır. Kaldı ki, kişisel bir blogun ne kadar ciddi bir proje olup olmadığı ise tartışılabilir. Fakat ne olursa olsun, takma ad her zaman sizi başkası yapar. En azından ziyaretçilerinizden adınızı saklamamaya özen gösterin. Yani yazılarınızı, farklı bir kimliğe bürünüp yazmak yerine, yazılarınızın kendi adınız altında, sizin istediğiniz şekilde şekillenmesine izin verin. İnanın, bu şekilde daha iyi olacaktır.
Son olarak…
Son olarak ise, şunları söylemek istiyorum. Başarılı blog yazarı olmak demek, anında blogunuzun herkes tarafından tanınması ve beğenilmesi demek değildir. Bunlar zamanla olur, öncelikle sizler kendi gözünüzde başarılı blog yazarı olmayı hedeflemelisiniz. Zaten bu hedefiniz olduğu andan itibaren, inanın blogunuzun kısa sürede herkes tarafından tanınır ve sevilir. Bunlar elbette dediğim gibi, hemen olmaz. Ve fazlasıyla emek ister. Dolayısı ile yukarıda saydığım bütün herşeyi uyguladıktan sonra, aşağıda yer alan unsurlara da dikkat etmenizin yararlı olacağını düşünüyorum.
  • Blogunuz için temanızı özenle seçmelisiniz. Ziyaretçilerinizin gözlerini yoracak, temalardan kaçının. Unutmayın ki; fazlasıyla renkli temalar ziyaretçilerinizin gözlerini yorabilir. Ve bu durumda ziyaretçilerinizin blogunuza bir daha girmemesini beraberinde getirir.

  • Temanızı ayarladıktan sonra, temanızın her yerini reklamlar ile doldurmamaya özen gösterin. Çünkü, yeni açılan bir bloga reklam koymak gerçekten çok yanlıştır. Zaten, zamanla elbette reklam koyulur. Fakat bunu hemen yapmamaya özen gösterin. Çünkü ziyaretçileriniz blogunuza girdiği zaman, reklamlarla karşılaşmak istemez. Eğer reklam koymanız gereli ise de, reklam şekilleri belirleyin. Ve sadece belirlediğiniz bu yerlere reklam eklemeye özen gösterin.

  • Daha sonra en önemli unsurlardan biri olan; link değişimine gelelim. Kesinlikle blogunuzda çok link değişimi yapmayın. Eğer blogunuzu yeni açtıysanız, hiç link değişimi yapmasanız bile olur.

  • En önemli hususlardan birisi de elbette özgün olmaktır. Kesinlikle yazılarınızda özgün olun. Kendi yazım tarzınızı belirleyin ve hep bu doğrultu da özgün bir şekilde bloglamaya özen gösterin. İnanın ki; blogunuzun herkes tarafından sevilmesini sağlayacak en önemli unsur özgünlüktür. Başka bloglardan kopya alınan içerikle hiçbir zaman kalıcı olamazsınız. Olsanız bile belki 1 gün, 2 gün. Bunun dahası yoktur. O yüzden blog dünyasında kalıcı olmak istiyorsanız, özgün olmaya özen gösterin.

  • Yazımın başlarında da belirttiğim gibi, özenmek ile örnek almak arasında çok fark vardır. Hiçbir blogu özenmeyin ve hiçbir blog gibi olmayı amaçlamayın. Yani, siz kendi tarzınızı oluşturun ve bırakın sizi özenecekler varsa özensinler. Bilin ki, özenildiğiniz zaman birşeyleri başarmışsınızdır demektir ki; sizi özeniyorlardır. Bu yüzden sadece örnek alın.

Söyleyebileceklerim bu kadar, umuyorum ki bu yazım bütün blog yazarlarına faydalı olur. Bilhassa, yeni blog yazarı olacaklara veyahut yeni bir blog projesi olacak arkadaşlara faydalı bir yazı olur. Benim bu yazıyı yazmamdaki en temel amaç; artık sanıyorum ki herkes ‘çöp blog‘ diye tabir edilen bloglardan bıkmıştır. Yani kalıcılığı olmayan bloglar bir yere kadar gidebilir. Dolayısı ile benim de bu yazıyı yazmamdaki temel amaç; kendi bildiklerim doğrultusunda yazdığım bu yazıları sizler de uygularsanız eğer, güzel bir bloga sahip olabilirsiniz. Yani, özgün bir blog olabilirsiniz. Kısacası; amacınız eğer blogunuz dünyasında kalıcı olmaksa, ve bunu başarırsanız eğer başarılı bir blog yazarı olmuşsunuz demektir…





1 Yorum

avatar

güzel yazı.yalnız önemli olan blogunu okuyuculara tanıtabilme durumu.okuyan olmadıgı sürece yazma isteği gelmiyor.
bir de kimliği saklama işi var.insanlar oyle kutuplaşmışki yazdıkların kendi ideolojisine uymuyorsa terbiyesizce yorumlar yazıp canını sıkıyor.onun için benim tarzımdaki bloglarda genelde saklanıyor gercek kimlik