Düzenli ordu



I. Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti'nin elinde kalan ordu, Mondros Ateşkes Anlaşması'yla terhis edilmişti. Yunan işgaline karşı çeşitli cephelerde Kuvayı Milliye birlikleri direniş gösteriyor, ancak kesin bir sonuç elde edemiyordu. TBMM açıldıktan sonra, ülkede devlet otoritesinin kurulması ve düşmanın yurttan atılabilmesi için düzenli ordunun kurulması gerekliydi. TBMM açıldıktan bir süre sonra Mustafa Kemal'in çabalarıyla düzenli ordunun kurulmasına karar verildi.

Düzenli ordunun kurulmasında

TBMM açıldıktan sonra ülkede devlet otoritesinin kurulmasının zorunlu hale gelmesi,
Kuvayı Milliye birliklerinin işgalleri engelleyememeleri ve işgal güçlerini durduramamaları,
Kuvayı Milliye'nin hukuk devleti anlayışına ters hareket etmeleri,özellikle ayaklanmaların bastırılması sırasında suçluları cezalandırma yöntemlerinin halkın tepkisine yol açması,
Kuvayı Milliye birliklerinin eğitim disiplin ve düzen yönünden eksik olmaları, düzenli düşman kuvvetlerine karşı koyabilecek silah, bilgi ve deneyime sahip olamamaları,
Kuvayı Milliye birliklerinin 22Haziran1920 tarihinde saldırıya geçen Yunan kuvvetleri karşısında başarılı olamamaları, bu yüzden de büyük toprakların kaybedilmesi,
Kuvayı Milliye birliklerinin kendi başlarına buyruk hareket etmeleri ve bir otorite altına girmek istememeleri,
Kuvayı Milliye'nin yiyecek gibi ihtiyaçlarını halktan zorla karşılamaları gibi nedenler etkili olmuştur.

Düzenli ordunun kurulması çalışmaları sırasında Kuvayı Milliye birlikleri devlet otoritesi altına girmek istemediler. Bunlar içinde en önemlisi Çerkez Ethem ile Demirci Mehmet Efe kuvvetleriydi. Düzenli orduya isyan eden bu birlikler başarılı olamadılar. Böylece 1921 yılı başlarında Kuvayı Milliye birlikleri büyük ölçüde düzenli birliklere dönüştürüldü.