İlk dönem
Oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olan Türk mizah yayıncılığı yaklaşık 140 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Türkiye'nin gerçek anlamda ilk mizah dergisi sayılan "Diyojen" 23 Aralık 1869`da İstanbul'da yayımlanmaya başlamıştı. Adını ikibinbeşyüz yıl kadar önce Sinop'ta doğmuş çileci düşünür Diyojen (Diogenes)'den alan derginin sloganı da onunkiyle aynıydı: "Gölge etme başka ihsan istemem". Toplumsal değerlerin birçoğunu umursamayan, alaycı ve kötümser (Kinik) bir felsefeci olan Diyojen'in görüşlerini ve eleştiri anlayışını o günün Osmanlı toplumuna uyarlayan ve ciddi bir muhalefet yapan dergi haliyle birçok kez kapatılmıştı. Teodor Kasap adlı Ermeni kökenli bir Osmanlı vatandaşı tarafından kurulan ve kadrosunda Namık Kemal gibi yazarların da bulunduğu dergi haftada üç gün yayımlanıyordu ve Türkçe'den önce bir süre Fransızca, Rumca ve Ermenice olarak da basılmıştı.
II. Abdülhamit'in istibdat dönemi
Birkaç yıl içerisinde "Diyojen"i "Hayâl" (1873), "Çıngıraklı Tatar" (1873), "Kahkaha" (1875) ve "Çaylak" (1876) gibi dergiler takip etti. Ancak 1876'da II. Abdülhamit tahta çıktıktan sonra sertleşen rejim bu tür dergilere izin vermedi. Diyojen ve benzeri birçok taşlama ve mizah dergisi de İstanbul dışına taşınmak zorunda kaldı. Kahire, Londra ve Cenevre gibi merkezlerde hazırlanıp basılan dergiler İstanbul’a el altından gizlice sokulup dağıtılıyordu.
İkinci Meşrutiyet dönemi
1908 yılında İkinci Meşrutiyet'in ilanı üzerine İmparatorlukta esen özgürlük rüzgârlarıyla birlikte mizah dergilerinin sayısında bir patlama yaşanmıştır. Kimisi bir sayı çıkıp kapanan, kimisi üç beş sayı dayanabilen, bazıları da daha uzun ömürlü olan bu dergilerden en ünlüleri ve önemli olanları "Kalem" (1908), "Karagöz", (1908) ve "Cem" (1910) dergileridir. "Ezop ile Karakuş" (1908), "Eşşek" (1910), "Gecekuşu" (1910), "Şakacı" (1908) ve "Yuha" da bu dönemin dikkate değer dergilerinden bazılarıdır.
Kurtuluş Savaşı dönemi
1919 ilâ 1923 yılları arasını kapsayan Milli Mücadele yıllarının önemli dergileri arasında ise "Diken" (1908), "Güleryüz" (1921), "Aydede" (1922) ve "Akbaba" (1922) sayılabilir. "Diken" ve "Güleryüz"ü Sedat Simavi, "Aydede"yi Refik Halit Karay, "Akbaba"yı ise Yusuf Ziya Ortaç çıkarmıştı. Bir dönem kapanıp Cumhuriyet döneminde de yeni harflerle çıkmayı sürdüren "Akbaba" 1977'de kapandığında kesintilerle de olsa 55 yıl yayın hayatını sürdürerek Türkiye'nin en uzun ömürlü mizah dergisi olma ünvanını kazanmıştı.
Mütareke İstanbulu'nda çıkan dergilerden Sedat Simavi'nin Güleryüz dergisi Kurtuluş Savaşı'nı desteklerken Refik Halit Karay'ın Aydedesi işgal kuvvetlerini tutuyor, Yunan kuvvetlerini haklı ve sempatik gösterip Ankara hükûmetine ve Mustafa Kemal'e saldırıyordu. Bu nedenle Aydede'cilerle Güleryüz'cüler arasında sürekli bir çatışma vardı.
Cumhuriyet dönemi
"Akbaba" Cumhuriyet döneminde de fazlaca bir muhalefet yapmadan yayınını sürdürürken 1947'de Marko Paşa yayımlanmaya başladı. Yazarları ve çizerleri arasında Sabahattin Ali, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz ve Mim Uykusuz'un da bulunduğu dergi tek parti hükumetine karşı alışılmadık bir biçimde sert muhalefet yapıyordu ve haliyle defalarca kapatıldı ve yazarları içeriye atıldı. Ancak dergi her kapatıldığında başka bir adla yeniden çıkıyordu. "Marko Paşa"nın devamı olan dergiler arasında "Malum Paşa", "Merhum Paşa", "Bizim Paşa", "Yedi Sekiz Paşa", "Ali Baba" ve "Öküz Mehmet Paşa" sayılabilir.
1950'ler
"Tef" (1954) ve İlhan Selçuk'un kurduğu "Dolmuş" (1956) "Akbaba" ekolünün tam tersi bir yayın politikası izleyerek çıkmaya başlamışlardı. Hem çizgilerde farklılaşmaların, hem de konularda bir çeşitlenmenin görüldüğü bu dönemde mizah daha toplumcu bir çizgide sürdürülmüştür. Söz konusu bu iki derginin bir özelliği de Turhan Selçuk, Ferruh Doğan, Ali Ulvi Ersoy, Tonguç, Oğuz Aral, Eflatun Nuri, Mıstık, Sinan Bıçakçıoğlu ve Bedii Faik gibi ileride Türk mizahına damga vuracak birçok çizer ve yazarın ilk çalışmalarına yer vermiş olmasıdır.
1970'ler ve sonrası
Oğuz Aral'ın 1972'de çıkarttığı GırGır yepyeni bir ekol başlattı. Kısa sürede yüksek tirajlara ulaşan bu derginin en önemli özelliği adeta bir mizah okulu görevi görmesi, günümüzde çıkan birçok mizah dergisinin çizer ve yazar ekibinin bu dergiden yetişmiş olmasıdır. Halen çıkmakta olan Leman (1991), Uykusuz (2007), Penguen (2002), şimdilerde çıkmayan Hıbır (1989), Limon (1985), Çarşaf (1976), Pişmiş Kelle gibi dergilerin "Gırgır"dan türemiş olduğu rahatlıkla söylenebilir
Türkiye'de yayımlanmış mizah dergileri
✔
fcwesh
Haziran 17, 2012
Türkiye'de yayımlanmış mizah dergileri
fcwesh
5.0
stars based on
35
reviews
İlk dönem Oldukça zengin bir çeşitliliğe sahip olan Türk mizah yayıncılığı yaklaşık 140 yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Türkiye'nin ge...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)