"Sevgilimi o kadar gece ki neredeyse sabah"
Işılsu Gültekin tarafından kaleme alınmış yerli bir hikaye. Kaderleri o kadar yakındı ki birbirlerine isimlerini ayıran tek şey bile bir harfti. Fakat gecenin en karanlık zamanı bile sabaha en yakın zamandı. Onların aşkı ve ilişkisi de böyle. İş o harf onlar ayıran bir köprü misali hayatlarında ki engellerde bir bıçak gibi sürekli kaderlerini kesiyor ellerini birbirinden ayırıyordu.
"Sonat"
Işılsu Gültekin tarafından kaleme alınmış yerli bir hikaye. Kaderleri o kadar yakındı ki birbirlerine isimlerini ayıran tek şey bile bir harfti. Fakat gecenin en karanlık zamanı bile sabaha en yakın zamandı. Onların aşkı ve ilişkisi de böyle. İş o harf onlar ayıran bir köprü misali hayatlarında ki engellerde bir bıçak gibi sürekli kaderlerini kesiyor ellerini birbirinden ayırıyordu.
"Sonat"
Sonat Hakkında
"Pençelerini çıkarmış bir tilki, Aslan'ın karşısında ne kadar şansı olduğunu düşünüyor?"
Hazar ve Hazan... İsimlerinin arasındaki farklı olan tek harf, hayatlarını iki yaka gibi ayıran bir köprüydü; üzerinden geçen onlarca insanın suların derinliğini görmeyen binlerce gözüne şahitlik etmiş.
İkisinin dalgası aynı müziğin notasında çarpıştı.
Adam bir suçun tehlike çanlarını fısıldarken, kadın onun bileklerine kapanan kelepçenin sesi gibiydi. Ona tutundu. Kızıl saçların dolandığı bileklerde çiçekler açtı.
Mavi güller, kadının kulaklarına adamın sözlerini fısıldadı: "İmkansız, ulaşılmaz, eşsiz..."
Hazar ve Hazan... İsimlerinin arasındaki farklı olan tek harf, hayatlarını iki yaka gibi ayıran bir köprüydü; üzerinden geçen onlarca insanın suların derinliğini görmeyen binlerce gözüne şahitlik etmiş.
İkisinin dalgası aynı müziğin notasında çarpıştı.
Adam bir suçun tehlike çanlarını fısıldarken, kadın onun bileklerine kapanan kelepçenin sesi gibiydi. Ona tutundu. Kızıl saçların dolandığı bileklerde çiçekler açtı.
Mavi güller, kadının kulaklarına adamın sözlerini fısıldadı: "İmkansız, ulaşılmaz, eşsiz..."