Dağda gezmelere devam: Şırnak, Gever




Güncel Ermenicede kavar գաւառ “taşra” anlamında kullanılır, ama aslı “memleket, ilçe, nahiye”. Ermenicenin ilk yazıya döküldüğü 5. yy’dan bu yana çok sık gördüğümüz bir kelime. Acaryan sözlüğü bir düzineden fazla türevini vermiş, գաւառական, գաւառապետ, վերնագաւառ, գաւառաբարբառ vs. Bir Kafkas dilinden, belki Urartucadan alıntı olduğunu düşünüyor. Gürcüce kvari გვარი “tür, soy, sülale” ve kvaropa “bir yerin yerlisi olmak” örneklerini anmış.
Doğu coğrafyasında sıkça karşılaştığımız bir terim. Mesela Hizan’ın hemen güneyinde, eski Hizan kasabasının kalıntıları ile Gayda’nın bulunduğu vadinin adı Kavar. Eski yazıda كاوار veya كوار yazılır, Gâvar veya Gevar diye de okunabilir. Van gölünün güneyinde, Por yarımadasının doğusundaki verimli ovacık da sanırım Kavar adıyla tanınmış olmalı, çünkü buradaki Vanik (Çataltaş) köyünün adı komşu diyardaki Kercigan Vanik’ten (Ulusoy) ayırt etmek için Kavar Vanik diye tanımlanıyor. Güncel telaffuzunu bulamadım, Gevervenk, hatta Geverünk gibi olabilir. Nitekim Hakkari’nin ilçesi olan Yüksekova’nın adı da eskiden Gâvar veya Gevar iken şimdi Gever diye geçiyor. Bu isim bölgenin, yani Yüksek Ova’nın adı. İlçe merkezi olan kasaba Dizê, yani “kale”.
Ayrıca Erzurum Hınıs’ta ve Bayburt merkezde Kavar/Gever adını taşıyan yerler var. Sanırım ikisi de bir tarihte oraların merkezi yerleşimi olmuş olmalı.
Şırnak Gever (Kuşkonar) ise herhangi bir şeyin merkezi olabilecek bir yere benzemiyor. Gabar dağının zirvesinin hemen altındaki bir kovukta, dünyadan kopuk bir köy; adresi 37°35’26’’ K 42°17’15’ D. Acaba adı Gabar’ın bir varyantı olabilir mi? Gabar կապար Ermenicede biliyorsunuz “kurşun” demek. Bir tarihte buralarda kurşun madeni mi vardı? İzini bulamadım. Eprigyan Sözlüğü, sf. 2.270, Ağtsınig (Bitlis) ile Vaspuragan (Van) sınırında olduğunu belirttiği bir Gabarahad dağındaki kurşun madenlerinden söz etmiş, ama Gabar dağına maalesef değinmemiş.
*
Köyde ilk dikkatimizi çeken şey, adeta Machu Picchu’yu ya da Cava’daki pirinç teraslarını andıran harikulade taraçalar. Etrafı biraz dolaşınca komşu köylerde de benzer teraslamalara rastlıyoruz: mesela şimdi terkedilmiş olan Görmeç (Biave) köyü, onun doğusundaki vadinin sonunda 37°35’10’’ K 42°10’01’ D konumundaki isimsiz köy harabesi, komşu Eruh ilçesinde artık var olmayan Dadaklı (Nit) ve Tünekpınar (Aval) köyleri, daha batıda sadece adı kalan Alkemer (Deyrşev). Kürt coğrafyasında görmeye alışık olduğumuz manzaralar değil bunlar; o yörede tipik olan mesela Gever’in aşağısındaki Güneyce (Banibotiyan) köyü gibi yığışımlardır. Taraçaları üşenmeyip kim yapmış, kaç yüz yıllıktır, bilgim yok.
Saydığımız köylerin hepsini (Güneyce hariç) kahraman Türk ordusu yakıp yıkmış. Taş üstüne taş komamış. Köylüleri darmadağın etmiş, Diyarbakır’ın, Adana’nın varoşlarında tiner koklamaya mahkum bırakmış. Onurunu çiğneyip korucu olmayı kabul eden köylerin kaderi de ötekilerden daha parlak değil. Mesela yine Eruh’ta, Dadaklı’nın az kuzeyindeki Dağdöşü (Serxete) köyüne bakın. Solda aşağıda harabe halinde eski köy; sağda TC devletinin standartlarına uygun, “modern” toplama kampı. Öyle bir yerde o koşullarda yaşamak mı daha büyük felaket sizce, tiner mi?
Terörist mi dediniz?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin örnek soruşturması sayesinde Gever’de olanları biliyoruz. Korucu olmayı kabul etmeyen köyün üzerinde 26 Mart 1994’te helikopter uçar, işaret fişeği atar. Peşinden gelen iki uçak köyü bombalar. 25 sivil parçalanarak ölür. Şikayetçi olmak isteyen köylüler, TC görevlileri tarafından başlarına gelecek daha kötü şeylerle tehdit edilir. Apar topar köyden kaçarlar. Bir daha dönemezler, çünkü o günden beri orası yasak bölgedir. Aynı gün başka köyler de bombalanır. Şer örgütü, sonsuz bir yüzsüzlükle, yıllarca her şeyi inkâr eder. Suçu PKK'ye atmayı dener. O güne ait uçuş kayıtlarını sahteleriyle değiştirir. Kuşkonar köyünün adı haritalardan silinir. Gabar Dağının taraçaları, doğanın insafına terk edilir. [1]
Bombalamayı emreden Korgeneral Hasan Kundakçı daha sonra Doğu Perinçek’in partisinde siyasi kariyere adım atar.
*
Medeniyet dediğin, yüzyıllar boyunca adım adım birikerek oluşan bir şeydir. Türkiye’de neden birikmiyor, anlaşıldı mı?
TC Terör Örgütünü tasfiye etmeden nasıl birikmeye başlar, bir fikri olan var mı?