Bilme eylemine dair - 2




Dünkü yazının devamı

Latince bir başka ilgili fiil informare. Forma yani “biçim” sözcüğünden türetilmiş. Asli anlamı “biçim vermek” veya “biçim almak”. Derivatif anlamlarından biri “bir şeye dair aklında bir fikir oluşturmak”. Lewis & Short to form an idea of a thing, to represent demiş. Fiil adı informatio, "conception, idea". Bir fikrin akılda temsili.
İngilizce to inform fiili için OED dokuz ayrı anlam vermiş, ama günümüzde egemen olanı açık ara “5. To impart knowledge of some particular fact or occurrence to (a person); to tell (one) of or acquaint (one) with something; to apprise.” Veya dönüşlü to inform oneself biçiminde “6. To gain knowledge, instruction, or information; to acquaint oneself with something; to get to know, to learn.Information neymiş? “2. The action of informing; communication of the knowledge or ‘news’ of some fact or occurrence; the action of telling or fact of being told of something.” ve “3. Knowledge communicated concerning some particular fact, subject, or event; that of which one is apprised or told; intelligence, news.” Dikkat ederseniz burada önce kafamızda bir fikir, idea oluşturuyoruz. Sonra bunu birine iletiyoruz, ya da biri bize iletiyor. Enformasyon olan bilgi kafamızın içinde ham bir algı olmaktan çıkmış, anlatılır ve iletilir bir şey olmuş, insanlar arasında gidip gelebiliyor.
Bu kavramın da Arapça karşılığı mevcut. Xabara, çeşitli anlamlarının yanısıra,“bilmek, özellikle bir şeyin içyüzünü bilmek”.  Masdarı xabar “bilgi”, özellikle sözel bir çerçeveye oturmuş, anlatı haline gelmiş, dolayısıyla çoğu zaman bir başkasından aktarılmış, ya da bir başkasına aktarılacak bilgi. Bildiğimiz haber. Lane’e göre “Information; a piece of information; a notification; intelligence; an announcement; news; tidings; a piece of news; an account; a narration, or narrative; a story.” 14. yy’da yaşayan Fayum’lu Ebül Abbas’ın ünlü Misbahu’l-Münir sözlüğü “what is related from another or others, and talked of” diye bilhassa şerh düşmüş.
Information technologies deyimini Türkçeye haber teknolojileri diye çevirebilir miydik? Çeviremezdik sanırım, çünkü haber sözcüğü modern devirde yazılı (ve sonra görsel) medya ile fazlaca özdeşleşti. “Ay haberin var mı kardeş” ve “gaipten haber almak” deyimlerindeki anlamı kenarda kaldı. Bilişim iyi mi? Orijinal. Information kavramının bir yönünü - ama sadece bir yönünü - iyi vurguluyor: bilmenin işteşlik hali, karşılıklı bilme-bildirme eylemi. Lakin “kafada temsil edilen bilgi, sözel çerçeveye konmuş bilgi” kısmını pek karşılamıyor. O bağlamda, mecbur, yorgun eşeğimiz bilgi’yi işe koşmaktan başka çaremiz yok. Give me some information = biraz bilgi veriniz. Tr. bilgi = Ar. ilim, irfan, haber = İng. knowledge, information.
*
Biraz da spekülatif alana adım atalım isterseniz. İlla doğru olmasa da zevklidir.
Xabara fiilinin farklı anlamları var dedik. Neymiş bunlar? “Toprağı sürerek yumuşatmak” ya da “su birikmesiyle toprak özlenmek.” Ayrıca “yemeğe yağ eklemek”. Ayrıca “dişi deve sütlenmek.” Kel alaka, belli değil. Ayrıca xabr ve uzun a ile xabār “suyun birikerek yumuşattığı toprak” ve “bir tür yumuşak meşin su tulumu”. Xubara “yağ ve et suyuyla yumuşatılmış ekmek yemeği, papara”.
Sözlükteki bir sonraki maddeye gözümüz takılıyor: xabara خبر, ardından bir nokta farkıyla xabaza خبز. Sami dillerinde r ve z akraba seslerdir, birçok kelimede birbirine karışırlar. Türkçede de öyle değil mi? Semir-mek derken dilin ucunu bir milim arkaya çekin, semiz elde edersiniz. Gör-mek’ten göz, kudurmak’tan kuduz vs.
Xabaza ne demek? “Hamur yoğurmak, ekmek yapmak”. Xubz “(mayalanmamış) hamur topu, ekmek”. Xabbāz “hamurcu, ekmekçi”. Buradan bakarsak “yumuşak ve cıvık toprak” uyar. “Yağlı sulu ekmek bulamacı” uyar. “Yumuşak meşin tulum” uyar. Devenin az dolu memesinin kıvamı da uyar tahminimce. Ya peki haber uyar mı?
Aklımıza Latince forma ile eş anlamlı olan diğer bir sözcük, figura geliyor. Fiil kökü fingere: “eliyle şekil vermek”, “hamur yoğurmak”, “çömlekçi balçığı yoğurmak”. Eski zaman insanlarının yaptığı kilden figürleri düşünüyoruz. Ekmeğe benzemez değil. Ayrıca fiilin derivatif anlamları “To form by instruction, to instruct, teach, train; to form mentally or in speech, to represent in thought, to imagine, conceive, think, suppose”: kafasında canlandırmak, düşünmek, kavramak... İngilizce to figure out: “kavramak, kafada netleştirmek”. Asıl kök fig-, perfekt hali fixi, fixus, fiil adı figura.
Ham algıyı kafanda hamur gibi yoğuruyorsun, biçim veriyorsun. Haber oluyor, information oluyor. Anafikir bu sanırım.