David Fincher



 
Denver, Colorado'da Life dergisi yazarı ve başkanı Jack Fincher'ın oğlu olarak doğan David Fincher, Marin County, California'da büyüdü. Sekiz yaşındayken Paul Newman ve Robert Redford'ın oynadığı Sonsuz Ölüm filminden etkilenen Fincher, yönetmeye olmaya karar verdi ve 8 mm kamerası ile filmler çekmeye başladı. Ashland, Oregon'daki Ashland Lisesi'nden mezun oldu. Daha sonra deneyim kazanacağını umarak bir animasyon stüdyosunda çalışmaya başladı. 1980 yılında Industrial Light & Magic şirketinde çalışmaya başladı. Bu şirkette çalıştığı süre içerisinde efekt konusunda uzmanlaşan Fincher, Yıldız Savaşları: Bölüm: VI - Jedi'ın Dönüşü ve Indiana Jones: Kamçılı Adam gibi filmlerin yapımında yer aldı. 1984 yılında ILM'den ayrıldı ve Amerikan Kanser Derneği için bir reklam filmi çekti. Los Angeles'taki yapımcıların dikkatini çeken Fincher, 1985'te Rick Springfield'ın yer aldığı The Beat of the Live Drum adlı belgeseli yönetti. Revlon, Converse, Nike, Pepsi, Sony ve Levi's gibi firmalar için reklamlar çeken Fincher, müzik video klipleri yönetmeye yöneldi.Madonna, Billy Idol, Paula Abdul, Aerosmith, The Rolling Stones, Nine Inch Nails, A Perfect Circle, Jody Watley, Rammstein, Rick Springfield, Steve Winwood, Neneh Cherry, George Michael, Michael Jackson, The Wallflowers, Wire Train ve The Outfiel için video klipler çeken Fincher'ın yönettiği ilk sinema filmi Yaratık 3 (1992) adlı bilimkurgu filmi oldu. Yapım, özel efektleri ile Akademi Ödülü adaylığı aldı. Ancak film, eleştirel ve finansal açıdan başarılı olamadı. Fincher, filmin DVD'sinin yer aldığı 9 disklik Alien Quadrilogy seti için hazırlanmış bir belgeselde, 20th Century Fox şirketi ile bütçe konusunda bazı sorunlar yaşadığı belirtti.

Yönetmenin sonraki işi, senaryosunu Andrew Kevin Walker'ın yazdığı 1995 tarihli Yedi isimli film oldu. Yedi ölümcül günaha uygun cinayetler işleyen bir katilin (Kevin Spacey peşindeki iki dedektifin (Brad Pitt ve Morgan Freeman) hikâyesinin anlatıldığı film, dünya genelinde yakalışk 300 milyon dolar kazandı ve eleştirmenlerden genellikle olumlu yorumlar aldı.

Yedi Alacakaranlık tarzı bir gerilim filmi olan Oyun'u (1997) yönetti. Kardeşinden (Sean Penn bir hediye aldıktan sonra başına sıradışı şeyler gelmeye başlayan bir işadamının hikâyesine odaklanan film, eleştirmenler iyi yorumlar almasına rağmen gişede orta karar bir başarı elde etti.

David Fincher'ın Chuck Palahniuk'un aynı adlı romanından uyarladığı Dövüş Kulübü, 1999 yılında gösterime girdi. Başrollerinde Edward Norton, Brad Pitt ve Helena Bonham Carter'ın yer aldığı film eleştirmenlerden karışık yorumlar alırken gişe hasılatında beklenen başarıyı kazanamadı. Ama eleştirmenlerin ve izleyicilerin filme olan bakışı zaman içinde çok değişti. Dövüş Kulübü zamanla sinema tarihinin en iyi filmlerinden biri olarak anılmaya başlandı. Entertainment Weekly, Dövüş Kulübü gösterime girdiğin zaman filme düşük bir not vermişti ama "Sahip Olmanız Gereken 50 DVD Film" listesinde bir numaraya Dövüş Kulübü'nü yerleştirdi. Dövüş Kulübü, İngiliz sinema derisi Total Film'in hazırladığı "Tüm Zamanların En Muhteşem 100 Filmi" listesinde Jaws, Vertigo ve Sıkı Dostlar filminin ardından dördüncü sırada yer aldı.

Fincher'ın Dövüş Kulübü'ünden sonraki filmi Panik Odası (2002) oldu. Film her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 92 milyon dolar kazansa da Yedi, Oyun ve Dövüş Kulübü filmlerinin elde ettiği eleştirel başarıya ulaşamadı. Bu filmden beş yıl sonra David Fincher, Rober Graysmith'in Zodiac Katili hakkında yazdığı kitaptan uyarladı. Önemli rollerde Jake Gyllenhaal, Mark Ruffalo, Robert Downey Jr., Anthony Edwards ve Brian Cox'ın yer aldıpı Zodiac, 2007 yılının en beğenilen filmlerinden biri oldu ancak Birleşik Devletler'de gösterimde kaldığı süre içerisinde yalnızca 33 milyon dolar kazanabildi.

Fincher'ın senarist Eric Roth ile birlikte F. Scott Fitzgerald aynı adlı romanından uyarlandıkları Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi 2009 yılında gösterime girdi. Benjamin Button'un Tuhaf Hikayesi Fincher'ın yönettiği en uzun film oldu. Ayrıca Fincher, bu filmde Brad Pitt ile üçüncü kez çalıştı. 13 dalda Akademi Ödülü adaylığı kazanan yapım, David Fincher'a da ilk En İyi Yönetmen dalında Akademi Ödülü adaylığını getirdi. Film 300 milyon dolardan daha fazla kazandı.