Osman Kavala ile Peru'da



Google Earth’ten Piura, Peru diye bak. Maps olmaz, dağları üç boyutlu görmek için Earth lazım. Beş yıl önce son baktığımda çözünürlük çok düşüktü, bir şey anlaşılmıyordu. Şimdi teker teker evlerin bahçesindeki çalıları sayabiliyorsun.

Şimdi kuş uçuşu 120 km doğuda Huancabamba’yı bul. 1981 Ağustos ayının ilk haftasında ilk karım Corinna-Barbara, Osman Kavala, üçümüz dağdaki Kızılderili şifacıları görmek için oraya gittik. Tek ulaşım aracı günde bir tane kalkan açık kasa kamyondu. Sabah kalkar dediler, 12’de ancak yola çıktı, 142 km yolu tam on dört saatte aldı. Sabah ikide vardık.

Yol değişmemiş, otuz yedi sene önce neyse o: iki aracın birbirini geçemeyeceği, toz toprak, çamur batak bir patika. Canchaque’den yukarı tam üç bin metre dikey. Harbi dikey: bak oradaki fotoğraflara, görürsün. Tepede  rakım 3200 metre, hava sıfır dereceydi. Aşağısı tropik ülke, üstümüzde yazlık gömlekle şort, kamyon kasasında az kalsın soğuktan geberiyorduk.

Huancabamba’da o zamanlar tek otel, Sultan Palamut’tan kalma kolonlu avlulu bir handı, Plaza de Armas’ta kilisenin çaprazında, yanılmıyorsam  5°14'18.44"G 79°27'2.62"B olabilir, şimdi kapanmış ya da değişmiş, şehirde üç tane çirkin apartman otel açılmış. Sahibinin kızı Doris Guerrero Guerrero öğretmen sendikasındaydı, sonradan Acción Popular partisinden milletvekili seçildi, iki yıl sonra Lima’da buluştuk, bana epey yol gösterdi.

Huancabamba’dan kuzeye beş altı saat yürüyüşle Guarguar köyü. Şimdi görebildiğim kadarıyla ham da olsa araç yolu açılmış. O zaman ancak yayan ya da katırla gidiliyordu. 2000 metre rakımdan 3150’ye yürümek her babayiğidin harcı değil. Ben ciddi ciddi “beni burada bırakın öleyim” dediğimi hatırlıyorum. Osman’la C-B ittiler, kaktılar, yürüttüler.

Ertesi gün bulutlar içinde üç saat daha yürüyüp Laguna Shimbe,  5° 3'3"G 79°27'44"B. Tamamen büyülü bir yer, sanırım doğal konum açısından dünyanın en çarpıcı köşelerinden biri olmalı. “Buraya ilk gelen beyaz adam biziz” duygusu da cabası.

Orada maruz kaydığımız kılıçlı, akıl bükücü müstahzaratlı ayini Aslanlı Yol’da anlatmıştım. Alın, okuyun.

Yıllar sonra, İngiliz basınında en sevdiğim yazar olan Matthew Parris’in Peru seyahatini anlattığı Inca Cola adlı kitabını okudum. Ne görelim? Aynı sene aynı koşullarda aynı köyleri dolaşmamış mı? Guarguar’da değil ona benzer bir başka köyde kalmış. Benim gözlüğümden görünenleri görmüş, benim anlatabildiğimden daha iyi anlatmış. Çok şeker bir kitap, onu da okuyun.

(Not: Resimler benim değil. http://www.zigeiner.de/?p=1194 adresinde buldum. Alman bir çocuk, benzer şeyler anlatıyor.)