Peloponnes, Karagöz Adası



Peleponnes diye bir şey yok, Peloponnes var. Πελοπόννησος, yani Pelops'un Adası.
Pelops Πέλοψ "Karagöz" demek, miyop ("kısıkgöz"), hipermetrop ("ölçüsü yüksek göz"), kiklop ("çembergöz"), otopsi ("kendi gözüyle görmek"), sinopsis ("topluca göz atma"), optik ("gözsel") ve sairedeki op'la.
Rivayete göre Anadolu'da Lidya beyinin oğluymuş. Belki de şimdiki adı Dandalaz (Tantalos) olan yöreden, yani Aydın Karacasu ilçesinden gelmiş. (Diğer rivayete göre Paflagonyalı Enet'lerdenmiş, yani Amasra ve Cideros [Cide] tarafından.) Babasıyla hayli kanlı bir vukuattan sonra bu taraflara göçmüş. Sonradan kendi adıyla anılan yarımadanın tüm aşiretlerini birleştirmiş. On iki oğlu, dört damadı ve bir gayrimeşru oğlu vasıtasıyla yarımadanın 16 veya 17 yerleşiminin atası olmuş. Onların birliğinin simgesi olan Olimpiyat oyunlarını tesis etmiş.
Geç Bronz Çağı öncesi (MÖ 2. binyıl başı? daha erken?) Anadolu'dan Yunanistan'a göçler meselesi ilginç bir konu. Yeterince çalışılmış olduğunu sanmıyorum. Oysa bilhassa Anadolu ve Balkanlardaki arkaik yer adları konusunda eminim aydınlatacağı birçok karanlık nokta vardır.

*
On iki oğul, dört kız, bir gayrimeşru oğul hikayesine dikkat edin. Dünyanın hemen her yerinde mitik şecerelerde buna benzer anlatılara rastlarsınız. On iki şehir (veya on iki aşiret) aslen akrabadır, dördü ayrı soydan olup sonradan evlilik yoluyla müttefik olmuştur, biri soysuzdur çok kavga ettik onlarla demek istiyor. Etnogenez - kavimlerin doğuşu - böyle bir şey. Kim bilir ne kadar karmaşık bir olaylar dizisi, psikolojikman herkesi tatmin eden bir ortak anlatıya bağlanmış.